Fintech Nedir? Fintech Terimleri Nelerdir?
Türkçeye “Finansal Teknoloji” olarak çevrilen FinTech, İngilizce “Financial” ve “Technology” terimlerinin kısaltması ile oluşturuldu. Finans alanında devrim niteliğinde yenilikleri tetikleyen Fintech gelişmeleri, finansı tabana yayma hedeflerinin gerçekleştirilmesi hedefine giderek yaklaşmaktadır. Gelişmelerin temelinde yatan motivasyon, teknolojiyi finansta daha fazla kullanmaktır.Kolaylaştırmak, zaman kazandırmak ve pratik olmak FinTech’in felsefesini özetleyen 3 temel unsurdur. Finans alanında faaliyet gösteren işletmeler ile bu hizmetlerden yararlanan tüketicilerin hayatını kolaylaştıran yeniliklere sahne olan FinTech dünyası hakkında merak ettiğiniz tüm ayrıntılara yazımızda yer verdik.
Fintech Ne Zaman Ortaya Çıktı?
FinTech’in ortaya çıkışı sanılanın aksine oldukça eski dayanmaktadır. Dijitalleşmeye yönelik atılan adımlarla birlikte FinTech 1.0 insanlık tarihinde yerini almış ve yaşanan her gelişme ile birlikte finans ile teknoloji buluşarak FinTech 3.0’ı yaşadığımız bu günlere ulaşmamızı sağlamıştır. Her yeni FinTech gelişiminin ardında yatan nedenler birbirlerinden farklıdır ve dünden bugüne FinTech alanında yaşanan devrimlerin kronolojik sıralaması şu şekilde özetlenebilir:
FinTech 1.0
Finans alanında ilk FinTech örneklerinin gözlendiği bu dönem, yaklaşık 100 yıllık bir zaman dilimi içinde yaşanan gelişmeleri içermektedir. 1866 ile 1967 yılları arasında başlayan dijital uygulamalara geçiş süreci ile birlikte FinTech 1.0 insanlık tarihinde yerini alarak yeni gelişmelerin önünü açmıştır. 1866 yılında döşenen ilk Transatlantik kablo, bağlantı ve dijitalleşme başlangıcını tetiklemiştir.
Gelişmiş ülkelerde görülen bu gelişmenin ana motivasyonu 1. Dünya Savaşı olmuş ve iletişim ile teknoloji altyapılarının kurulması ile yaygınlaşan ödeme sistemleri, dönemin öne çıkan en önemli gelişmesi olmuştur. 1950 yılında hayata geçen Diner’s Clubkredi kartı, bu dönemin en önemli gelişmesidir.
FinTech 2.0
FinTecjh 2.0 dönemini dijitalleşme ve internet başlattı. Gelişmiş ülkelerde 1967 yılında başlayan bu yeni dönem, 2008 ABD mali krizine kadar devam etti. Bu dönemin en büyük kazanımı dijitalleşmenin yaygınlaşması olurken, bu dönemin start düğmesine 1967 yılında kurulan ilk ATM bastı.
Bu dönemde finans dünyasının yanı sıra dijitalleşme hizmet sektöründe sunulan ürün ve hizmetlerde de yaşandı. İnternet bankacılığı uygulamalarının hayatımıza girdiği bu dönemde 1973 yılında ilk uluslararası para transferi (SWIFT) ile NASDAQ’ta elektronik alım ve satım gerçekleştirildi. 1983 yılında ilk online bankacılık hizmeti ile insanlık tanışırken, 1999 yılında patlayan Dot.com balonu kötü bir anı olarak hafızalarda yer aldı.
2000 yılında kurulan PayPal yeni bir ödeme yöntemini bize kazandırırken, 2007 yılında akıllı telefonların hayatımıza girmesi ile yeni bir çağın temelleri atılmış oldu. Yukarıda paylaştığımız gibi bu dönemin ikinci büyük balonu ABD kaynaklı 2008 mali krizi oldu ve bu krizle birlikte “şeffaflaşma” beklentileri FinTech 3.0’ın tetikleyici gelişmesi oldu.
Fintech 3.0
2008 yılında tün finans piyasalarını altüst eden ABD kaynaklı küresel ekonomik kriz, şeffaflık sağlama zorunluluğunu ortaya koydu. Gayrimenkul sektörüne dayalı tahvillerde oluşan balon fiyatlamanın tetiklediği bu dönemde, Lehman Brothers gibi önemli bir finans kuruluşu iflas etti. Yaşanan bu gelişme sonrası maliyetleri azaltma yönünde yeni FinTech adımları atılırken, 2009 yılında Satoshi Nakamoto takma ismi tarafından piyasaya sürülen Bitcoin ile birlikte finans dünyası büyük bir sıçrama gerçekleştirdi.
Bitcoin’in geliştirilmesi ile birlikte peer to peer (P2P) gelişimi 2011yılında finans dünyasına kazandırıldı. Akıllı cihazların yaygınlaşması ile birlikte mobil bankacılık alanında önemli gelişmelere insanlık tanık olurken, yeni üretilen teknolojiler ile FinTech sınırları gelişmekte olan ülkelere kadar uzandı.
Gelecekte Fintech Firmalarının Yeri
2013 yılından bu yana tüm dünyada FinTech yatırımlarının potansiyeli fark edilmekte ve FinTech’lere yapılan ortalama yıllık 15 milyar dolarlık yatırımlar 2018 yılına geldiğinde 26 milyar dolara ulaşmaktadır. Blockchain ve yapay zeka alanında yaşanan yeni gelişmeler finansal teknolojiyi desteklemeyi sürdürürken Nesnelerin İnterneti (IoT), Sanal Gerçeklik (VR) ve güvenlik alanında eld edilen yeni teknolojik kazanımlar ile dünya finansı farklı bir alana yönelmektedir.
FinTech İstanbul Platformunun kurucu ortağı Prof. Dr. Selim Yazıcı FinTech geleceğine ilişkin yaptığı değerlendirmede “TechFin” kavramını öne sürmüş ve “Geleceğin bankaları, bankacılık lisanslı finansal teknoloji şirketleri olacak” yorumu ile gelişmeleri değerlendirmiştir. Google, Apple, Amazon ve Facebook gibi şirketlerin potansiyellerini kullanarak ödeme sistemlerini değiştireceğini düşünen Yazıcı’nın tezini Facebook’un ismini “Meta” olarak değiştirmesi ile desteklemiştir.
“Metaverse” alanında yaşanan gelişmeler sanal gerçeklik teknolojileri (VR) ve blockchain birlikteliğinin sınırlarının nerelere ulaşabileceğini göstermesi açısından önemlidir. Kripto para ekosistemine kazandırılan her yeni metaverse projesi ile birlikte sadece video oyunlarda değil, konser ve alışveriş gibi alanlarda sanal gerçeklik uygulamalarının yerini aldığını görmekteyiz. Gelecekte teknoloji insanlık hayatının merkezinde yer alırken insanlar sanal gerçeklik ile alışverişini yapabilecek, konserlere katılabilecek ve gezegenler arası seyahat yapabilecekler.
Günümüz realitesine gelindiğinde ise yukarıda paylaşılan hedeflere ulaşmadan önce, FinTech alanında bazı problemlerin aşılması gerekliliği ön plana çıkmaktadır. Teknoloji ile birlikte finans dünyası her ne kadar tüketici lehine gelişmelere sahne olsa ve yeni girişimlerle ekosistemin büyümesi hedeflense de bankalar, halen en büyük pastayı ellerinde tutmaktadır. Bankalar halen trilyon dolarlık büyük pastayı FinTech’e bırakmamış ve yeni gelişmeler bir dizi güvenlik açığını da beraberinde getirmiştir.
Bu doğrultular ışığında FinTech’in yakın geleceğini yorumlarsak önceliklerin IT (İnsan Kaynakları) modellerinin güncellenmesi, eski sistemlerin basitleştirilmesi, işlem maliyetlerinin düşürülmesi, bulut teknolojisinin gelişimi, tahmin piyasasının yaygınlaştırılması ve siber güvenliğe önem verilmesi konularında yer aldığını söyleyebiliriz. Kısa vadede yetenek ve becerileri ön plana çıkarması beklenen FinTech’lerin bu aşamaları tamamlaması halinde toplumun geneline yayılacağı düşünülebilir.
Fintech Şirketleri Ne Yapar?
FinTech şirketleri, finansal hizmetler sektörünün erişilebilirliğini ve verimliliğini artırmaya yönelik girişimleri hayata geçirir. İş modelleri ile teknolojiyi birleştiren şirketler; finansal hizmetlerin hız, maliyet ve ulaşılabilirlik konusundaki becerilerini artırmayı hedefler. FinTech şirketi yapay zeka (AI), blockchain, sanal gerçeklik (VR), bulut teknolojileri ve veri bilimi gibi teknolojileri geleneksel finansa entegre ederek bahsedilen hedeflere ulaşılmasını hızlandırır.
FinTech şirketlerinin faaliyet alanları açık bankacılık, dijital bankacılık, kitlesel fonlama, yatırım teknolojileri ve tahsilat sistemleri olarak özetlenebilir. Paylaşılan faaliyet alanı, FinTech şirketlerinin bankalar için var olduğu algısını tetiklemektedir. Teknolojinin gelişimi ise bu algıyı kırmakta ve FinTech şirketleri giderek bankalar ile rekabet edebilme becerilerini artırmaktadır.
CB Insights tarafından paylaşılan verilere göre, 2020 yılının en iyi 250 ticari firması finansal hizmetlerini dönüştürmek için teknolojiyi kullanmaktadır. Paylaşılan bu rakamlar FinTech şirketlerinin potansiyelini gösterirken, bankalar da bu alana yaptıkları yatırımları artırarak sürdürmektedir. 2017 yılında ABD bankalarının 56 FinTech girişmine 3,6 milyar dolarlık yatırım yapması ve JPMorgan Chase’in 50 bin kişiden oluşan teknoloji araştırmacılarına her yıl 11 milyar dolar para harcaması, bankaların da rekabetin farkında olduklarını ve kendilerini dönüştürdüklerini göstermektedir.
Günümüzde FinTech ve bankacılık terimleri iç içe gelişimini sürdürse de yakın gelecekte FinTech şirketleri mevcut teknolojiler ile ayrışmayı başaracaktır. Prof. Dr. Selim Yazıcı’nın söylediği gibi küresel teknoloji devleri tarafından atılan adımlarla birlikte “TechFin” kavramı öne çıkacaktır.
Fintech’in Finans Sektörüne Etkileri Nelerdir?
FinTech girişimleri, verimlilik ve düşük işlem maliyeti gibi önemli kazanımları finans dünyasına kazandırmayı başarmıştır. Halen bu alanlarda özellikte yapay zekanın desteği ile ilerlemeler kaydedilirken, blockchain teknolojisinin sınırsız gelişime açık olması işleri kolaylaştırmaktadır. İnovasyona açık olan finansal teknolojiler, günümüzde bankacılık ve finansta köklü değişimler yaşatmıştır. FinTech’in finans sektörüne 7 etkisine göz atarak geldiğimiz aşamalar hakkında detaylı bilgi alabiliriz:
Akıllı Çip Teknolojisi
Akıllı çipe sahip banka kartlarında kullanılan EMV teknolojisi, tüketicilerin yaşayabilecekleri olası aksiliklerde yaşayacakları maddi kaybı en aza indirmeyi hedeflemektedir. Yapılan her işlemde kullanılmak üzere gönderilen tek kullanımlık şifreler ile işlem güvenliği artırılmakta ve güvenlik için kart ve şifre yanında cep telefonu doğrulamasını hayatımıza kazandırmaktadır. Akıllı çip teknolojisi kart çalınması veya kopyalanması durumunda oluşacak riskleri ortadan kaldırarak tüketiciye daha fazla kontrol imkanı tanımaktadır.
Biyometrik Sensöre Sahip ATM’ler
Finans dünyasında tüketici mağduriyetlerine yol açan güvenlik açıkları, FinTech ile bir bir kapatılmaktadır. Çok önemli tesislerin korunması için kullanılan iris tarayıcıları ve biyometrik sensörler yeni gelişmeler ile sıradan tüketicilerin kullanımına açılarak pek çok soruna çözüm bulmayı başardı.
ATM’lerde hizmete alınan biyometrik sensörler ile kullanıcılar, herhangi bir PIN ya da şifre hatırlama zorunluluğu yaşamadan finansal işlemlerini gerçekleştirebilirler. Kartın kaybolması ya da çalınması durumunda yaşanabilecek mağduriyet riski de bu teknoloji ile sıfırlanarak önemli bir güvenlik açığı kapatılmıştır. ATM’ler her zamankinden daha güvenli olurken parmak izi sentörleri, göz tanıma ve avuç içi izi gibi farklı yöntemler ile paraya olan erişimde kart zorunluluğu tamamen ortadan kaldırılabilecektir.
Şubesiz Bankacılık
Bankacılık hizmetleri FinTech ile birlikte fiziki mekanlara duyulan ihtiyacı ortadan kaldırdı. Bankalar artık çevrimiçi ortamlardan ulaşılabilirliklerini artırarak büyük zaman ve işlem maliyeti tasarrufu sağladı. Tüketiciler bankalara ait internet, telefon ya da mobil şubeleri kullanarak tüm işlemlerini online ortamlar üzerinden yapabilmektedirler. Şubelere olan ihtiyacı ortadan kaldıran bu gelişmeler, bankaların da operasyonel hantallıklarını üzerlerinden atmalarına yardımcı olarak personel giderlerinden tasarruf etmelerini sağlamaktadır. 2016 yılında Avrupa’da kapatılan 9000’i aşan banka şube sayısı, şubesiz bankacılık alanında elde edilen kazanımlara verilebilecek en güzel örnekler arasında yer alır.
Müşteri İletişim Botları
Makine öğreniminin sağlanması alanında yaşanan yeni gelişmeler, müşteri ilişkileri yönetiminde kontrolü tamamen müşteri iletişim botlarına bıraktı. Sohbet robotları aracılığı ile başta bankalar olmak üzere pek çok kuruluş, karşılaşılan sorunlara ilişkin müşterilerine botlar aracılığı ile çözüm bulabilmektedir. Müşteri memnuniyetini artırma ve maliyet düşürme gibi artılara sahip olan bu yeni gelişme, mevcut insan kaynağının daha verimli kullanılmasını da sağlamaktadır. Tüketiciler sorunlarına en hızlı şekilde çözüm bulurken banka personelleri, organizasyonda farklı gelişmelere odaklanarak katma değer artırımına katkı sunabilmektedir.
Yapay Zeka
Yapay Zeka (AI), bankacılık hizmetlerinde karşılaşılan pek çok soruna çözüm bulma adına önemli kazanımlar elde edilmesini destekledi. Şüpheli işlemlerin tespiti, saldırıların tespiti ve saldırılar ile mücadele konusunda yapay zekanın desteği pek çok sorunu ortadan kaldırdı. Amerikalı uluslararası yönetim danışmanlık firması olan McKinsey, hazırladığı raporda yapay zekanın istatistiksel modelleme ve veri toplama alanında verimi artıracağına işaret etmiştir. Daha hızlı işlem doğrulama, 360 derece müşteri görünümü ve dolandırıcılık saldırısının modellerinin tahmin edilebilmesi gibi yeni gelişmeler yapay zeka ile mümkün olacaktır.
E-Cüzdan
Farklı firma ve işletmelerce geliştirilen e-cüzdanlar, FinTech’in hedeflediği “Finansı banka tekelinden kurtarma” hedefinin en canlı örnekleri başında gelir. Çığ gibi büyüyen e-cüzdan sayısı, tüketicilerin bu yeni hizmetten duydukları memnuniyeti gözler önüne sermektedir. Pek çok firma tarafından hayata geçirilen e-cüzdanlar ile P2P ödemeleri gerçekleştirilebilmekte, uluslararası para transferleri tamamlanabilmekte ve faturadan konser biletini ödemeye kadar finansal işlemler gerçekleştirilebilmektedir.
Merkezsiz Finans
Blockchain’in doğası gereği “merkezi otoriteden bağımsız olma” fikri giderek finans dünyasında daha fazla yer etmektedir. Bu hedef doğrultusunda DeFi olarak bilinen “Merkezsiz Finans” gelişmeleri, FinTech’in en önemli kazanımlarından birisidir. DeFi ile birlikte bankalar tarafından yürütülen kredi kullanımı, faiz kazanma ve sigorta satın alma gibi pek çok operasyon merkezi olmayan bir sistem üzerinden gerçekleştirilebilmektedir. Üstelik DeFi aynı zamanda yüksek hız ve üçüncü kişileri aradan çıkarmayı taahhüt etmektedir.
Fintech Mühendisi Nedir, Ne İş Yapar?
FinTech ekosistemi aldığı yatırımlar ile giderek büyümekte ve büyüyen sektörün kalifiye personel ihtiyacı giderek artmaktadır. Sektörde hizmet veren kalifiye personeller “FinTech Mühendisi” olarak anılmakta ve artan yatırımlarla birlikte FinTech mühendislerinin maaşı tüm dünyada rekor fiyatlara ulaşabilmektedir.
FinTech mühendislerini esasen yazılım mühendisleri olarak tanımlamak daha doğru bir yaklaşım olacaktır. Bilindiği üzere ekosistemin temel dinamiği, teknoloji alanında yaşanan değişimlerin geleneksel finansa uyarlanmasıdır. Bu nedenle FinTech mühendisinin işi blockchain, yapay zeka, sanal gerçeklik, siber güvenlik ve nesnelerin interneti alanındaki bilgi birikimi ile finansal uygulamalar geliştirmesi olarak özetlenebilir. Elbette FinTech mühendislerinin temel finans bilgisi olması beklenmelidir. Ancak gerçek itici güç, teknoloji yeterliliğinde aranmalıdır.
Fintech Terimleri
Finans ve teknoloji alanına adıma atan kullanıcılar ve geliştiriciler, FinTech terimleri ve ne anlama geldikleri noktasında desteğe ihtiyaç duyabilir. Sektörün hangi konuma geldiğinin de anlaşılması açısından önemli olan bu terimlerin ne anlama geldiğini öğrenmek için aşağıda paylaşılan listeye göz atabilirsiniz:
API
İngilizce “Application Programming Interface” sözcüğü kullanılarak elde edilen bu terim, uygulama programlama arayüzü tanımlamaktadır. Geliştirilmiş bir yazılımın, farklı bir yazılım üzerinden kullanımını sağlamak için oluşturulmuş fonksiyonlar bütünü “API” olarak tanımlanır.
Big Data
Büyük veri anlamına gelen bu terim; medya paylaşımlarından bloglara, fotoğraftan videoya kadar içeriklerin oluşturduğu verilerin anlamlı ve işlenebilir biçime dönüştürülmesini tanımlar.
Bitcoin
Satoshi Nakamoto tarafından 2009 yılında “açık kaynak kodlu yazılım” olarak piyasaya sürülen ve dünyanın ilk merkezi olmayan para birimi olarak ortaya çıkmış kripto para birimidir.
Blockchain
İşlemleri kaybetmek, varlık transferlerini takip etmek ve güvenli işlem ihtiyacını sağlamak adına oluşturulmuş büyük defterlere blockchain adı verilir.
Chatbot
Algoritma bazlı oluşturulan ve bankalar ile FinTech şirketlerinin müşteri ilişkileri konusunda destek aldıkları otomatik sohbet yazılımlarıdır.
CrowdFunding
Yapılacak bir yatırım için gerekli olan meblağın, kalabalık bir insan grubu tarafından elde edilmesinin hedeflendiği ve kitle fonlama olarak Türkçeye çevrilen bir yatırım türüdür.
Cryptocurrency
Herhangi bir merkezi otoriteye bağlı olmadan kullanıcılar arasında takas edilebilen ve kriptopara anlamına gelen FinTech terimidir.
Dijital Cüzdan
Elektronik para saklanması için geliştirilen yazılımlardır. Dijital cüzdanlara kredi kartı, ön ödemeli kartlar ve banka kartları tanımlanarak kullanılabilir.
Forex
Farklı ülkelere ait para birimlerinin değişimlerinin yapıldığı uluslararası döviz ticareti piyasalarıdır.
Gölge Bankacılık
Normal bankacılık düzenlemelerine tabi olmayan ama normal bankacılık sektöründe ki riskleri taşıyan banka dışı kredi aracılık faaliyetleridir.
Hedge
Yatırım yapılmış finansal bir varlığın fiyat değişimlerinden meydana gelebilecek zararların riskini azaltmak ya da sıfırlamak için atılan yatırım adımıdır. Hedge, karşıt yatırım olarak da tanımlanabilir.
InsurTech
Sigorta sektöründe teknoloji kullanılarak getirilen FinTech girişimleridir.
Makine Öğrenimi
Matematiksel ve istatistiksel bilgileri kullanarak mevcut verilerden çıkarımlar yapan ve elde ettiği çıkarımlardan bilinmeyen gelişmeleri aydınlatmak için tahminler sunan teknolojidir.
NFC
Türkçeye “Yakın Alan İletişimi” olarak çevrilen “Near Field Communication” teriminin baş harfleri kullanılarak oluşturulan NFC terimi, akıllı telefonlar aracılığı ile mobil ödeme, veri transferi ve alışveriş yapma gibi işlemlerin yapılabildiği teknolojidir.
Ödeme Geçidi
Payment Gateway olarak da bilinen ödeme geçidi, internet üzerinden yapılacak işlemler için ödeme bilgilerinin transfer edilmesi işlemidir.
Paylaşım Ekonomisi
Sahibi olunan ve nadiren ihtiyaç duyulan ürün ya da hizmetin, kullanılmayan zamanlarda bahsedilen ürün ya da hizmete ihtiyaç duyan kullanıcılara sunulduğu ekonomik modeldir.
Peer to Peer Lending
Birbirleri arasında hiçbir ilişki bulunmayan kişiler arasında geleneksel finans aracıları kullanılmadan gerçekleştirilen borç alıp verme işlemidir.
PSD
PSD (Payment Services Directive) 2009 yılında Avrupa Birliğinde yürürlüğe giren ve ödeme pazarının bankaların tekelinden çıkartılmasını sağlayan Ödeme Hizmetleri Kanunudur.
PCI/DSS
PCI (Payment Card Industry) Kredi kartının işlenmesi, iletilmesi ve saklanması aşamalarında takip edilmesi gerekli mantıksal ve fiziksel bilgi güvenliğine ilişkin kurallardır.
RegTech
İşletmelerin yerine getirmeleri gereken yasal zorunlulukların teknolojiyi kullanarak tamamlanmasını esas alan sistemdir.
SSO
Single Sign-On (SSO) Tek bir kullanıcı ile açılan oturum ile çok sayıda uygulama ve web sitesine erişim olanağı tanıyan çoklu erişim kontrolüdür.
VPN
Virtual Private Network (Sanal Özel Ağ) tanımlamasının baş harfleri ile oluşturulan VPN, genel internet omurgası üzerinden iletişim kurulurken bilgilerin özel şifreler ile kapalı bir network altyapısında kullanılmasını sağlayan sistemleri tanımlar.
VPOS
Virtual Pos yani sanal POS, internet ortamında kredi kartı veya banka kartı ile yapılacak ödemeleri için kullanılan ödeme sistemidir.
3D Secure
Dijital ortamda banka/kredi kartı kullanılarak yapılacak ödemelerde ek güvenlik katmanı oluşturmak üzere geliştirilmiş, SMS şifresi ya da akıllı mobil bildirim onayı ile ödemenin tamamlanmasının öngörüldüğü güvenlik protokolüdür.
Türkiye’de Fintech
FinTech 3.0 ile tüm dünyanın tanışması ardından Türkiye’de de FinTech alanında önemli gelişmeler yaşanmaya devam etmektedir. Başta bankacılık sistemi olmak üzere FinTech alanına katılan yeni girişimler, 2015 yılı itibari ile ülkemizin önemli mesafeler kat etmesine yardımcı olmaktadır.
2015 yılında olgunlaşmaya başlayan FinTech ekosistemi, 2017 – 2020 tarihleri arasında atılan yeni adımlarla birlikte daha hızlı mesafe kat etmeye başlamıştır. Bu yeni gelişmeler doğrultusunda ülkemiz FinTech şirketleri yabancı yatırımcıların ilgisini çekmeyi başarmış ve büyük tutarlarda alınan yatırımlar ile dünya markası olma yolunda ilerleyen Türk FinTech şirketleri çeşitli kuruluşlarca hazırlanan raporlarda kendilerine yer bulmuşlardır.
KPMG ve H2 Ventures tarafından 2019 yılında hazırlanan “FinTech 100” raporunda, “Gelişen 50” başlığı altında Papara ve MenaPay şirketlerine atıfta bulunarak dikkat çekilmiştir. Türkiye’de FinTech yatırımlarının 12 milyon dolar düzeyinde olduğu tahmin edilirken, kanun koyucular tarafından yürürlüğe alınan yeni düzenlemeler ile birlikte FinTech ekosistemine yönelik politikaların oluşturulmasının da önü açıldı. 2019 – 2023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı bu düzenlemelerin en somut örneğidir ve 6493 sayılı “Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun” ile birlikte FinTech sektörü ülkemizde yasal zeminde gelişme olanağı bulmaktadır.
Türkiye’de PayTR gibi tamamen yerli sermaye ile kurulan FinTech şirketleri yanında yurtdışından yatırım alarak gelişen FinTech şirketleri, ekosistemi oluşturan önemli şirketlerdir. Yine 2019 yılında BiLira, Bankalarım, Payfull, Paym.es ve Kassa gibi şirketlerin yer aldığı toplam 17 Türk FinTech girişimi, yabancı yatırımcılardan 8,4 milyon dolarlık yatırım almayı başarmıştır. FinTech alanında ülkemizde yapılan girişimlerin artacağı düşünülürken Türkiye’de FinTech’in geleceğinde büyük veri, nesnelerin interneti (IoT), yapay zeka ve blokchain gibi teknolojilerin yer alacağı düşünülmektedir. Gelişim alanında ise InsurTech ve İslami FinTech alanları önemli fırsatlar barındırmaktadır.
2 Saatte PayTR’lı Olun!
PayTR Sanal Pos’a Hemen Başvurun
Benzer Blog İçerikleri İlginizi Çekebilir
Abonelik Modeli ile Müşteri Ömrü Değerini (LTV) Maksimize Etmenin Yolları
Günümüzde, işletmelerin sürdürülebilir büyüme sağlaması için abonelik modeli müşteri ömrü değeri (LTV)
2D POS Cihazı Nedir ve Nasıl Çalışır?
Dijital çağda, işletmelerin ödeme süreçlerinde güvenli ve hızlı çözümler sunması büyük önem taşıdığ
3D Secure Ödeme İşlem Başarısızlıklarını Azaltmak için En İyi Uygulamalar ve Stratejiler
3D Secure ödeme sistemleri, e-ticaret ödeme güvenliğini artırmak ve kullanıcıları dolandırıcılığa karşı k